Dijital Oyunlarda Güvenlik

   

Günümüz toplumunda ebeveyn ve eğitimcilerin en büyük kaygısı dijital çağın içerisinde doğmuş Z kuşağı (internet kuşağı) nın internet ve özellikle dijital oyun kullanımı üzerine yapılmış olan araştırmalar internet ve dijital oyunların birçok yarar ve zararı hakkında veri elde etmemizi sağlamaktadır. Dijital oyunların şiddet içeriğine yönelik ilk tartışmalar 1976 yılında başlamış,1980’li yıllarda itibaren video ve bilgisayar oyunları üzerine yapılan çalışmalarda önemli bir artış yaşanmıştır.

 

Bilinmeyen birçok oyun sitesi çeşitli tehlikeler barındırabilmektedir. Bu yüzden güvenilir ve bilinen oyun sitelerini tercih etmek, oyun oynanacak web sayfalarının “Hakkımızda/İletişim” gibi bölümlerinden web sayfaları ile ilgili bilgi edinmek gerekmektedir.

Dijital oyunlar, sosyal ve teknolojik alanlarda çeşitli riskler içerirler, bu riskler genel olarak şu şekildedir:

  • Kişisel ve finansal bilgileri çalmak isteyen kişilerle iletişimden kaynaklanan riskler,
  • Bilgisayar güvenlik açıklıklarından faydalanmak isteyen kötü niyetli kişilerin sebep olduğu riskler,
  • İnternet üzerinde ve gerçek dünyada kurban arayan suçluların sebep olduğu riskler,
  • Truva atları, bilgisayar solucanları, casus yazılımlar ve virüslerin oluşturduğu riskler.
 

Aşağıda belirtilen temel internet güvenlik önlemlerini oyunlardaki güvenliğinizin sağlanması için sizlere tavsiye edilmektedir.

  • Muhakkak anti virüs ve anti casus yazılım programlarını bilgisayarınızda kullanınız.
  • E-posta ve anlık iletilerde gelen ek dosyaları açarken çok dikkatli olunuz.
  • İnternetten dosya ve yazılım indirileceğinde güvenli siteler tercih ediniz.
  • Kullanılan internet tarayıcısının güvenlik ayarlarını yapınız.
  • Güvenlik duvarı kullanınız.
  • Kişisel ve finansal bilgilerinizin güvenliğini sağlayanız ve bu bilgileri yedekleyiniz.
  • Güçlü şifreler kullanınız.
  • Kullanılan yazılımların güncelliğini sağlayınız
 

Ayrıca, oyunlara özel olarak şu tavsiyeleri de göz önünde tutulması güvenlik açısından önemlidir.

  • Sözde oyun akımlarına karşı son derece dikkatli olunmalıdır. Bu oyun akımları kişiden kişiye iletişim ağları ile paylaşılmakta ve sizleri meydan okumaya davet etmektedir. Unutmayın ki bu tip sözde oyunlar sağlığınıza zarar verecek noktaya sizleri ve çocuğunuzu sürükleyebilmektedir.
  • Şiddet ve nefret söylemi yayan oyunlara özellikle dikkat ediniz. Bu tarz oyunların özellikle çocuğunuzun gelişimine olumsuz yönde etki edebilmektedir. Bunun için oyunlarda kullanılan yaş derecelendirme sistemlerine ve Güvenli Oyna sitesinde yer alan oyun analizlerini ve blog yazılarını dikkate alınız.
  • Çocuğunuz oynadığı çok oyunculu (multiplayer) oyunlarda tanımadığı insanlara karşı iletişimini kontrol altında tutunuz. Çocuklarınızın davranışlarından tanımadığı insanlarla iletişim kurup kurmadığını veya siber zorbalığa maruz kalıp kalmadığını anlayabilirsiniz.
 

Gerekli güvenlik tedbirleri alındığı takdirde dijital oyunlar bugün çocuklar için vazgeçilmez bir eğlence aracı haline gelmiştir. Risklere karşı korunmada, özellikle ebeveynlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Aileler, çocuklarıyla güçlü bir iletişim kanalı geliştirmeli, sorgulayıcı ve yargılayıcı bir tutum yerine arkadaşça bir yaklaşım sergilemelidirler. Örneğin, “Bugün hangi oyunları oynadın? Nasıl oyunlar oynamaktan hoşlanıyorsun? En tehlikeli oyun sence hangisi?” Gibi sorular sorularak çocukların görüşleri alınmalıdır. Dijital oyunları çocuğunuzla birlikte oynamak da mevcut risklerden haberdar olmak açısından doğru bir seçenek olacaktır.

 

Ayrıca oyunların hangi yaş grubuna uygun olduğu ve oyunlar hakkında detaylı bilgilere şu adresler kullanılarak öğrenebilirsiniz:

  1. Güvenli Oyna
  2. PEGI - Pan European Games Information
  3. ESRB - Entertainment Software Rating Board
  4. Common Sense Media
  5. Ask about game
 

Türkiye’ de PEGI derecelendirme sistemi, Google Play Store uygulamaları ve ios oyunları için geçerlidir. Oyun veya uygulamayı telefonunuza indirmeden önce YÜKLE butonu altında yer alan PEGI işaretinden oyun veya uygulamanın çocuğunuz için uygun olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Örneğin PEGI 3 işareti ile karşılaşırsanız söz konusu uygulama veya oyunun 3 yaş üstü tüm kullanıcılara uygun olduğunu görebilirsiniz.

 

En üst seviye olan PEGI 18 derecelendirmesinde ise şiddet düzeyi aşırı şiddetin tasvir edildiği bir noktaya ulaştığında ve belirli türde şiddet unsurlarını (sebepsiz öldürme, savunmasız karakterlere karşı şiddet veya cinsel şiddet) içerdiğinde, yetişkin kategorisi uygulanır. Ayrıca grafik türde cinsel içerikler, ayrımcılık veya yasa dışı uyuşturucu kullanımını güzel gösterme gibi unsurlar da barındırabilmektedir.

 

Yine aynı şekilde alacağımız bir bilgisayar ya da konsol oyunları üzerinde derecelendirmeler görmek mümkündür.

 

Bu sebeplerden ötürü dahi çocukların oyun kontrolleri yapılmalı, gerekirse çocuklardan önce siz değerli ebeveynlerin oynaması geleceğimiz olarak gördüğümüz yavrularımızın öngörülemeyen tehlikelilerden uzak kalmasını sağlayacaktır.

 

Dijital oyunların olumsuz yönlerine değinecek olursak; bilgisayar oyunlarının en önemli riski şiddet kullanımını teşvik etmesidir. Özellikle çocuklarda yanlış değer yargıları ve tutumlar oluşturmasına ve saldırganlığa neden olabilmektedir. Bilgisayarla birlikte hayatımıza daha fazla yer edinen oyunlar, akıl sağlığını tehdit eder hale gelmektedir. Önceleri kısa bir sürede bitirilen oyunlar teknolojinin de gelişmesi ile birlikte artık 8-10 saati bulmaktadır. Yeni nesil oyunlarda adeta sanal bir dünya kurulmaktadır. Kişi oyunlarda çok iyi korunan bir bankayı soymaya çalışıyor, bir dizi olumsuz koşul altında şirket kuruyor, bir şehri yapılandırıyor ya da saatler süren stratejik savaşlara giriyor. Üstelik bağımlılık yaratan bu oyunların art arda yeni sürümleri piyasaya çıkıyor. İnternet üzerinden binlerce kişinin aynı anda oynadıkları oyunlar bile mevcut.

 

Dijital oyunların olumsuz etkilerinden bazılarını şöyle sıralamak mümkün:

  1. Süre çoğu zaman kontrol edilememekte ve bağımlılığa yol açmaktadır.
  2. Diğer etkinliklere karşı ilgi kaybı yaşanmaktadır.
  3. Oyun oynayamadığı zaman psikolojik yoksunluk hissetmesine neden olmaktadır. Oyunlar toplumdan uzaklaşmasına sebep olduğundan, sosyal becerilerin gelişmesine zarar vermektedir.
  4. Şiddet içeriğine sahip oyunların yalnızlık, düşük yaşam doyumu, saldırganlık, depresyon, anksiyete (kaygı), şiddet eğilimi, olumlu davranışlarda azalma, düşmanca duygularda artış ve şiddete karşı duyarsızlaşma gibi psikososyal problemler ile ilişikli olduğu gözlemlenmiştir.
  5. Dijital oyun bağımlısı öğrencilerin bu bağımlılıkları dolayısıyla okul başarılarında düşüş olduğu görülmektedir.
  6. Oyunlardaki aşırı hayal kırıklığı saldırgan davranış göstermelerine neden olmaktadır.
  7. Şiddet içerikli video oyunlarının oyuncuların kalp atışlarını hızlandırıcı ve kan basıncını artırıcı etkisi literatürde pek çok çalışma tarafından gösterilmiştir.
  8. 1966’dan 1996 yılına kadar MEDLINE ve PSYCHINFO veri bankalarında bulunan dergilerde konuya ilişkin İngilizce olarak yayınlanan bütün makaleleri tarayan Emes (1997) video oyunları oynamanın tendon iltihabı, kısmi felç, epilepsi hastalarında görülen nöbetlere benzer genel ve kısmı kasıntılar, nörolojik rahatsızlıkları metabolizmada ve kalp atışlarında hızlanma gibi geniş bir yelpazede yer alan sayısız biyolojik reaksiyona neden olduğunu tespit etmiştir.
 

Şiddet içeren dijital oyunlar ayrıca;

  • Yalnızlık
  • Düşük yaşam doyumu
  • Depresyon
  • Saldırganlık
  • Şiddet eğilimi
  • Olumlu sosyal davranışlarda azalma
  • Dikkat sorunları
  • Düşmanca duygularda artış
  • Şiddete karşı duyarsızlaşma
    gibi psikososyal ve davranışsal problemlere sebep olabilmektedir.
 

 

Dijital oyunlarda olumsuz yönlerinin yanı sıra olumlu yanlarından da bahsetmek mümkündür. Bilgisayar oyunları da televizyon gibi bir araçtır. İyi yönde kullanılırsa teknolojinin olumlu bir kazanımı olmaktadır. Dikkatini toplamakta zorluk çeken küçük büyük herkes için bilgisayar oyunları tedavi amacıyla kullanılabilmektedir. Çocuk dikkatini toparladığını hissettiğin de konsantrasyonu öğrenmekte, güzel bir kontrol ve üstünlük duygusuna sahip olmaktadır. Beyin yüksek frekanslı dalga üretmeyi yani dikkatli olmayı öğrenmekte, hiperaktif çocuklarda ve stresli erişkinlerde sakinlik kazanmaktadır. En önemlisi de stresli oyun esnasında gergin anlarda soğukkanlı kalma becerisi kazanılmaktadır. Anne ve babaların en çok dikkat edecekleri şey yasaklamak yerine yönlendirmek, kısıtlamak yerine seçenekler sunmaktır. Çocuk şiddeti öğrenmesin ama enerjisini keşfedicilik, yaratıcılık becerisine dönüştürmek büyüklerin sorumluluğundadır. Şu da unutulmamalı; aile içindeki şiddet bilgisayardaki şiddetten daha zararlıdır.

 

Dijital oyunların çocuklar üzerindeki olumlu etkilerinden bazılarını şöyle sıralamak mümkün:

  1. Aktif, deneysel ve probleme dayalı öğrenmeyi sağlar.
  2. Bağımsız ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirir.
  3. Oyunda ilerleyebilmek için daha önce öğrenilen bilgiyi kullanmayı gerektirir.
  4. Farklı yaklaşımlar deneyerek oyun çözülür, öğrenme becerilerini geliştirir.
  5. Yönetsel kontrol, planlama ve hatırlatma alanlarında daha iyi sonuçlar geliştirir.
  6. Strateji oyunları ile aynı anda birden fazla işi yerine getirmenizi sağlayarak çoklu iş yapma ve yordama yeteneğini geliştirir.
  7. Matematik, fen bilimleri, yabancı dil, bilişim teknolojileri ve coğrafya gibi farklı disiplin alanlarındaki oyunlar ile öğrencilerin motivasyonu artırılabilir ve öğrenmeyi destekler.
  8. Bazı zorlu anlarda ve hızlı hareket edilmesi gereken yerlerde hızlı reaksiyon sağlar.
  9. Odaklanma ve aynı anda birçok nesneyi görsel olarak takip etme becerisini geliştirir.
  10. Grup çalışması yaparak sosyal yaklaşımların geliştirilmesine olanak tanır.
  11. Erken yaşta (özellikle Z kuşağı) bilgisayar oyunlarıyla tanışan çocuklar daha sonraki yaşamlarında sayısal okur-yazarlık becerilerinin gelişimine katkı sağlar.
  12. Bazı genetik hastalıkların (ör. Otizim, Williams Sendromu) tedavi süreçlerinde destek olur.
  13. Oyuncuların kendilerine hedef koymalarını, hedeflerini gerçekleştirmek için çaba göstermelerini, başarı duygusunu defalarca yaşamalarını ve başarılarını devam ettirmelerini sağlar.
  14. Yorgunluk ve stresi azaltır, öz güveni yükseltir, görsel-dikkat becerilerini geliştirir ve özellikle eğitsel içeriği olan oyunların ders başarısını artırır
 

Bunların yanı sıra dijital oyunlar zaman geçtikçe eğitsel amaçla da kullanılmaya başlanmış ve durum giderek yaygınlaşmıştır. Dijital eğitsel oyunlar teknolojinin de yardımı ile eğitsel hedeflere yönelik bilişsel, davranışsal ve sosyal yeteneklerini ortaya çıkarmakta ve eğlenerek öğrenmeyi artırmaktadır.

 

Oyunların bir diğer katkısı ise çocuklar oyun oynarken psikolojik olarak ders müfredatının dışına çıktıklarını sanmakta ve farkında olmadan öğrenmektedirler.

 

Oyun oynamak, okumak, müzik dinlemek veya spor yapmak gibi bir hobidir. Diğer hobilerde olduğu gibi, oyun oynamaya katılanlar onunla derinden ve tutkuyla ilgilenebilirler. Bazı durumlarda, insanların aşırı oyun oynadığı biliniyor, ancak bunun içeriğe veya medyadan ziyade oyunu oynayan bireye daha çok bağlı olması muhtemeldir. Her şeyde olduğu gibi dijital oyun oynarken de planlama yapmak, kurallar belirlemek ve sosyal hayattan kopmamak önem taşımaktadır.

 

Burada en önemli konu eğer dijital dünya çocuğun günlük hayatının büyük bölümünü alıyor, orantısız bir şekilde kullanım oluyor ve çocuk artık bağımlılık derecesinde kalıyorsa bu ciddi riskler oluşmaktadır.

 

Oyundaki temel amaç eğlenme ve vakit geçirmedir. Buradan yola çıkarak anne babalar çocuklarının uygun bir şekilde eğlenme ve vakit geçirmesini sağlarsa çocuklar da bağımlı hale gelmeyecektir. Maalesef artık anne babaların birçoğu sosyal medya bağımlılığı başta olmak üzere internet ve cep telefonu kullanımında aşırıya gitmektedir. Ailenin bir arada ortak vakit geçirmeye alışması, iletişim kalitesini artırması, teknoloji dışı oyunların ve aktivitelerin artırılması, evdeki sistemin düzenlenmesi gerekir. Bütün ev sistemi düzenlenmeden çocukların oyun bağımlılığından kurtulması mümkün değildir. Eğer çocuklarımızla güzel vakit geçirirsek çocuklar ekranları değil bizleri tercih edecektir.

 

Bebeklikten 3 yaşına kadar ekran ve dijital araçlar zararlıdır. 3-6 yaş arasında günlük bir saat, 7-12 yaş arasında 2 saat, 12 yaş ve erişkinlik döneminde ise günlük 2-3 saati geçmemelidir.

 

Ödül merkezinin sanat ve spor faaliyetleri ile aktive edilmesi gerekir. Yani çocuk üretmeli, başarmalı, kazanmalı, mücadele etmeli, ortaya koyduğu ürün takdir edilmeli ve kendini bu konuda mutlu hissetmelidir. Çocuk kendini ortaya koyamadığı alanlarda bulunmak istemeyecektir. Ağır olmayan, aşırı rekabet ve riskten uzak, eğlenceli ve sosyalleşmesine yardımcı etkinlikler seçilirse çocuklar bunları yaparken de çok mutlu olacaktır.

 

Anne-babaların çocuklara sık sık söyledikleri bir şey var 'bilgisayarını kapat', 'cep telefonunu kapat.' Peki ne yapsın çocuk? Bilgisayarı kapattığında bir hareket alanı var mı? Anne-babaların olumsuz televizyon ve teknoloji kullanımı var ise rol modellik de bu anlamda kötü seyretmektedir. Çok sık karşılaşılan bir durum ise Anne-babalar çocuklarını psikoloğa götürmekte, 'bu çocuğu bilgisayarın başından kaldıramıyoruz' demektedirler. Buradaki en önemli soru şu; peki çocuk bilgisayar oyunu oynamasın ama ne yapsın? Çocuk ders çalışsın bir televizyon seyredelim, çocuk kitap okusun biz bilgisayara bakalım, çocuk yazı yazsın biz cep telefonu ile oynayalım gibi düşüncelerin ciddi anlamda kötü örnekler olduğu görülmektedir. Özellikle büyükşehirlerde, fiziksel anlamda çocukların hareket edebilecekleri, bedenlerini kullanabilecekleri ve sosyal hayata karışabilecekleri mekânların oluşturulması ve olan mekânlardan da istifade edilmesi büyük önem taşımaktadır.

 

Unutmayalım insani özelliklerin, konuşmanın, duygu alışverişinin, empati duygusunun, aktif dinlemenin, aile bağlarının yerini hiçbir şey tutmamıştır; bundan sonra da tutmayacaktır.